Antalya Kalkan Plajı

Brothers camp, araç üstü çadır, caravan

Antalya Kalkan Plajı

Antalya'nın güneybatısında yer alan Kalkan, berrak denizi ve doğal güzellikleri ile ünlü bir turistik bölgedir. Antalya Havalimanı'ndan Kalkan'a ulaşım için birkaç seçenek vardır. Bunlar arasında en yaygın olanı, havalimanından araç kiralama ya da transfer hizmeti almak. Ayrıca otobüs veya dolmuş seferleri de mevcut, ancak bunlar biraz daha zaman alabilir.

Kalkan'a gitmek için en uygun mevsimler bahar ve sonbahar dönemleridir. Yaz aylarında bölgede sıcaklık oldukça yüksek olabilir, bu nedenle yaz aylarında ziyaret ederken bol miktarda su ve güneş koruyucu krem getirmek önemlidir.

BrothersCamp araç üstü çadırları ile Kalkan'da 2 gece konaklama deneyimimiz oldukça keyifliydi. Önceden rezervasyon yaptırmıştık ve kamp alanı, bizim için hazırdı. Kamp alanı denize sıfır bir konumda ve muhteşem manzaralara sahip. Kamp alanında, tuvalet ve duşlar gibi temel imkanlar mevcuttu.

Kampımızın ilk gününde, yakınlardaki Kaputaş Plajı'na yürüyüş yaptık. Plajın turkuaz renkli suyu ve beyaz kumlu plajı nefes kesiciydi. Ayrıca plajda birkaç küçük restoran ve kafe de vardı. Plajın hemen yanında yüksek kayalıklar vardı ve buradan atlayarak denize girebilirsiniz. Ancak bu oldukça tehlikeli olduğundan, sadece deneyimli yüzücülerin yapması tavsiye edilir.

Kampın ikinci gününde, Saklıkent Kanyonu'na gitmeye karar verdik. Kalkan'dan yaklaşık 1,5 saatlik bir sürüşle ulaşabileceğiniz Saklıkent Kanyonu, yürüyüş ve yüzme için harika bir yerdir. Kanyonun içinde yürürken, yüksek kayalıklar arasında akan buz gibi suyu hissetmek gerçekten muhteşem bir deneyimdir. Kanyonun sonunda küçük bir restoran vardı ve burada yöresel yemeklerin tadını çıkardık.

Kalkan'da geçirdiğimiz 2 gün boyunca, doğal güzellikleri keşfetmek ve muhteşem manzaraların tadını çıkarmak için harika bir zaman geçirdik. BrothersCamp araç üstü çadırları, seyahatimizi daha keyifli ve unutulmaz kıldı.

Antalya Kalkan'a ulaşımın nasıl sağlandığına, hangi mevsimde gidilmesi gerektiğine de yer vererek BrothersCamp araç üstü çadırlarıyla ilgili 2 gecelik 2 kişilik bir kamp denemesini ayrıntılı ve detaylı bir şekilde yazacağım.

Antalya Kalkan, Akdeniz bölgesinde yer alan turistik bir ilçedir. İstanbul’dan Antalya’ya havayolu ile ulaşabilirsiniz. Daha sonra Antalya’dan Kalkan’a ulaşmak için otobüs, taksi veya araba kiralama seçeneklerini kullanabilirsiniz. Kalkan’a özel aracınızla gelmek isterseniz İstanbul’dan yaklaşık 7-8 saatte varabilirsiniz. Bu güzel tatil beldesine en uygun zaman Mayıs ve Haziran ayları arasındadır. Çünkü bu aylarda hava sıcaklığı 25-30 derece arasındadır ve turistik yerler henüz çok kalabalık değildir.

BrothersCamp araç üstü çadırlarının bir avantajı da konaklama seçeneklerindeki esnekliktir. İster bir kamp alanında, ister bir otel veya restoranın otoparkında, ister bir plajda konaklayabilirsiniz. Biz de Kalkan'da yer alan bir otoparkta konaklama yaptık.

Kalkan, güzel plajları, tarihi dokusu, lezzetli yemekleri ve doğal güzellikleriyle ünlü bir tatil beldesidir. Biz de bu güzel yerde iki gece boyunca BrothersCamp araç üstü çadırlarında konakladık ve harika bir deneyim yaşadık.

İlk gün, Erken saatlerde Kalkan’a vardık ve hemen çadırlarımızı kurduk. Ardından Saklıkent Kanyonu'na doğru yola çıktık. Kanyonda yürüyüş yapmak, doğanın tadını çıkarmak ve rafting yapmak için birçok fırsat bulabilirsiniz. Biz de kanyonu yürüyerek keşfettik ve zorlu ama keyifli bir yürüyüş deneyimi yaşadık.

İkinci gün, Patara Plajı’na gitmeye karar verdik. 20 dakikalık bir sürüşle Patara Plajı’na vardık ve burada bir gün geçirdik. Patara, Türkiye'nin en uzun plajlarından biridir ve doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları ve lezzetli yemekleriyle ünlüdür. Biz de denizde yüzdük, güneşin tadını çıkardık ve plajdaki restoranda öğle yemeği yedik.

Ertesi sabah kahvaltımızı yaparak keşfe başladık. Öncelikle Xanthos antik kentini ziyaret etmeye karar verdik. Xanthos, Lykia Bölgesi'nin en önemli antik kentlerinden biridir. Burada harabeleri gezip, tarihi hakkında bilgi aldık ve biraz dinlendik. Daha sonra Patara Plajı'na gittik. Bu plaj, uzun sahil şeridi ve tertemiz sularıyla ünlüdür. Burada yüzdük, güneşlendik ve hatta deniz kanosu kiralayarak denizde bir tur attık.

Ertesi sabah, önceden planladığımız Kaputaş Plajı'na gitmek için yola çıktık. Bu plaj, Antalya-Kaş arasında yer alır ve turkuaz rengi suları ve beyaz kumlu plajıyla ünlüdür. Burada birkaç saat geçirdik, yüzdük, güneşlendik ve plajda yürüyüş yaptık.

Daha sonra Patara Antik Kenti'ni ziyaret etmek için yola çıktık. Patara Antik Kenti, Lykia'nın en önemli kentlerinden biridir ve burada kazı çalışmaları hala devam etmektedir. Burada harabeleri gezip tarihi hakkında bilgi aldık ve kentteki tiyatroyu ziyaret ettik.

Akşam yemeği için Kalkan'ın güzel bir lokantasına gittik ve biraz dinlendikten sonra kamp alanımıza geri döndük. Kamp ateşimizde biraz müzik dinledik ve sohbet ettik. İkinci gecemiz de oldukça keyifli geçti.

Üçüncü günümüzde, Saklıkent Kanyonu'na gitmek için yola çıktık. Kanyon, Antalya'nın doğal güzellikleri arasında yer alır ve sıcak yaz aylarında bile serin bir ortam sunar. Burada yürüyüş yaparak, buz gibi suların tadını çıkardık ve manzarayı hayranlıkla izledik.

Akşam yemeği için Kalkan'da başka bir restorana gittik ve yemek sonrası kamp alanımıza geri döndük. 

Kamp ateşimizi yakıp, güzel bir akşam yemeği yedikten sonra yıldızların altında dinlendik ve erken yatıp enerji toplamaya çalıştık. Sabahleyin güneşin doğuşunu izlemek için erken kalktık ve çevrede yürüyüş yapmak için hazırlandık. Kamp alanımızın hemen yakınında bulunan Likya Yolu, doğaseverler için ideal bir yer. Biz de Likya Yolu'nu takip ederek çevredeki doğal güzellikleri keşfetmeye karar verdik.

Likya Yolu, yaklaşık 500 km uzunluğunda bir yürüyüş parkuru ve Antalya'dan başlayarak Fethiye'ye kadar uzanıyor. Bizim rotamız ise Kalkan'dan başlayarak Patara'ya kadar devam eden 20 km'lik bir parkurdu. Yürüyüş boyunca, dağların arasında ilerleyerek muhteşem deniz manzaraları eşliğinde yürüdük. Yolculuğumuz boyunca çam ormanlarından geçtik, nehirlerin yanından geçtik ve yerel köylülerin evlerinden geçtik.

Yaklaşık 6 saat süren yürüyüş sonrasında Patara Plajı'na ulaştık. Patara Plajı, yaklaşık 18 km uzunluğunda kumlu bir plaj ve antik şehir Patara'nın hemen yanında yer alıyor. Yürüyüş sonrası plajda yüzerek ve güneşlenerek dinlendik. Deniz oldukça sakin ve temizdi, balıkların etrafımızda yüzmesi ve su altındaki güzellikleri gözlemlemek gerçekten keyifliydi.

Akşam üstü kamp alanımıza geri döndüğümüzde, yorgunluk hissetmemize rağmen, günün keyfini çıkarmanın tadını çıkardık. Kamp ateşimizde yemek yiyerek ve günün yorgunluğunu atarak birlikte vakit geçirdik.

Ertesi gün, yakındaki Saklıkent Kanyonu'nu ziyaret etmek için yola çıktık. Saklıkent Kanyonu, 18 km uzunluğunda bir kanyon ve yer yer 300 metre yüksekliğe ulaşan kayalıkları ile ünlüdür. Kanyona varmadan önce, çevredeki dağ köylerindeki yerel pazarları ziyaret ettik ve lezzetli yöresel ürünler aldık.